Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, 18 uçak ve bin kişilik bir heyetle yarın ABD’ye gidiyor. Beyaz Saray’daki görüşmesinde, savunma, nükleer güvenlik ve İsrail’le normalleşme talepleri masaya yatırılacak.
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ABD’ye doğru yola çıkıyor. 18 uçak ve bin kişilik bir heyetle yapacağı ziyaretin gündeminde, Orta Doğu’nun güvenlik dengelerini etkileyebilecek talepler bulunuyor. Prens Selman, Washington’dan savunma sistemleri, nükleer güvenlik garantileri ve teknoloji transferi gibi çok sayıda konu hakkında taleplerini iletecek.
Bin Selman’ın taleplerinin başında, ABD’den tek taraflı güvenlik garantileri almak yer alıyor. Riyad, Trump döneminde olduğu gibi Suudi Arabistan’ı nükleer saldırılara karşı koruyacak bir anlaşma talep ediyor. Benzer bir güvenlik düzenlemesi, Suudi Arabistan’ın nükleer güç olan Pakistan ile imzaladığı anlaşmanın bir örneği olarak gösteriliyor. Suudi yetkililer, sembolik değil, uzun vadeli ve uygulanabilir bir güvenlik düzenlemesi istiyor.
“Uranyumu Al, Bizi Koru”
Suudi Arabistan’ın İsrail’le normalleşme şartlarının bir kısmı ise, nükleer silah üretimi ve uranyum zenginleştirmeyi içeren taleplerle ilgili. Riyad, uranyum zenginleştirmenin durdurulması karşılığında ABD’den güçlü bir güvenlik garantisi talep ediyor. Suudi Arabistan, zenginleştirdiği uranyumu satma ve silah yapımında kullanmama taahhüdü veriyor. Suudi Enerji Bakanı Abdülaziz bin Selman, “Uranyumu zenginleştireceğiz ve bunu satacağız” dedi. Ancak, bu öneri ABD için hala ciddi endişeler doğuruyor.
F-35’ler ve Yapay Zeka Talepleri
Ziyaretin bir diğer önemli boyutunu, ileri düzey askeri teknoloji oluşturuyor. Suudi Arabistan, F-35 savaş uçakları ve MQ-9 Reaper insansız hava araçları gibi gelişmiş savunma sistemlerinin satın alınmasını talep ediyor. ABD, bu satışlara temkinli yaklaşsa da, Suudi Arabistan yerli savunma sanayisini geliştirmek amacıyla teknoloji transferi talep ediyor. Krallık ayrıca, yapay zeka destekli insansız sistemler ve veri merkezleri kurmak için ABD şirketleriyle de görüşmeler yürütüyor. Çin’e teknoloji sızması riski, Washington’da endişelere yol açan bir diğer unsur.
Bin Selman’ın Beyaz Saray ziyaretinin nasıl sonuçlanacağı, Suudi Arabistan ve ABD arasındaki müzakerelerin başarısına bağlı olacak. Orta Doğu’daki güvenlik dengeleri üzerinde önemli etkiler yaratması beklenen bu görüşmelerde, tarafların pazarlık yetenekleri belirleyici olacak.




