Şam yönetimi, Kürtler, Aleviler ve Dürzilerin özerklik ve federasyon taleplerine karşı temkinli tutum alırken bazı yeni açılımlara kapıyı araladı. Suriye Arap Haber Ajansı (SANA) internet sitesine Kürtçe dil seçeneğini ekledi; önce Türkçe, İngilizce, İspanyolca ve Fransızca içerik sunan ajans, artık Arapçanın yanı sıra Kürtçe de yayın yapmaya başladı.
Merkezi yönetimin Kürtçe yayınla ilgili adı, yerel tartışmalarda dikkat çekti. SANA’nın Kürtçe bölümüne girildiğinde, diğer dillerde olduğu gibi Kürtçe haberler de yer alıyor. SANA Genel Müdürü Ziad el-Muhammed, ajansın birden çok dilde içerik sağlayacağını ve çeviri departmanının her dil için hedef kitleye uygun materyal üreteceğini söyledi.
Farklı görüşler
Kamışlılı Kürt gazeteci Abdulhalim Süleyman, Kürtçe haberlerin resmi tanınma yolunda olumlu bir adım olduğunu belirtti ve Kürt halkının ülkenin coğrafi ve tarihi dokusunun ayrılmaz parçası olduğunu söyledi. Ancak Kürt haklarının anayasal olarak tam tanınmasının hâlâ gerekli olduğunu vurguladı.
Medya aktivisti Evin Yusuf ise Kürtçe dilinin devlet medyasında tanınmasını olumlu bulsa da bunun Kürt taleplerini susturmaya yönelik bir örtü olabileceğini savundu. Yusuf, geçiş hükümetinin kültürel çeşitliliğe açık bir imaj verdiğini, ancak temel Kürt haklarını reddettiğini belirtti. Resmi medyanın Suriye Demokratik Güçleri ve bölge yönetimini hedef alan söylemlerinin hükümet pozisyonlarıyla tutarsız olduğunu kaydetti.
Taktik mi gerçek mi?
SANA’nın Kürtçe yayını, Şam yönetiminin Kürtlerle yürüttüğü müzakerelerde “taktiksel bir hamle mi yoksa gerçek değişim mi?” sorusunu gündeme getirdi. Uzmanlar bu adımı tarihi bir ilk olarak nitelese de çoğu gözlemci, SANA’nın adımını sembolik bir girişim olarak görüyor ve rejimin pazarlık gücünü artırmaya dönük olduğunu düşünüyor. Al-Monitor’dan Amberin Zaman’a göre, bu hamle hem Şam’ın Kürtlerle müzakerelerde elini güçlendirme amacı taşıyor hem de uluslararası kamuoyuna yönelik bir jest olarak okunuyor; sahadaki dengeler ise kalıcı bir değişim için belirleyici olacak.
Bu gelişmeler, farklı topluluklar arasındaki iletişimi güçlendirme potansiyeli taşısa da içeriklerin ve hak taleplerinin nasıl ele alınacağına dair net bir çözüm sunmuyor. Kürtçe yayın seçeneğinin eklenmesi, bölgede uzlaşı için bir adım olarak görülebilir, ancak ilerleyen süreçte hakların güvence altına alınması kritik olacak.