1. Haberler
  2. Dünya
  3. Kazak mucizesi: Saiga antiloplarının yükselişi ve yeni zorluklar

Kazak mucizesi: Saiga antiloplarının yükselişi ve yeni zorluklar

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İlk olarak Global Voices’da yayımlanan bu makalede, Kazakistan’ın doğa koruma çabalarının sonucu olan ve “Kazakh mucizesi” olarak adlandırılan saiga antiloplarının hikayesi anlatılmaktadır. 2025 yılında saiga nüfusunun 3.9 milyona ulaşmasıyla birlikte, ülke yönetimi bu büyük popülasyonu kontrol altına almak amacıyla 2025 yılının Temmuz ayında bir kampanya başlattı. Bu kampanya kapsamında, yıl sonuna kadar saigakların yaklaşık %20’sinin, yani yaklaşık 800.000’inin vurulması ve et, boynuzlar ile kürklerinin işlenmesi planlanmaktadır. Çevre Bakanlığı, bu kararını “Tarla alanları, saigak sürülerinin tahribatı yüzünden zarar görmekte, hayvancılık faaliyetleri durma noktasına gelmekte ve aşırı büyüyen saiga popülasyonu tarıma ciddi engeller çıkarabilir” diyerek gerekçelendirmektedir. İlk haftada, yetkililer 550’den fazla saigak avladı.

Kazak mucizesi: Saiga antiloplarını yok olmaktan kurtarma başarısı ve şimdi aşırı nüfus sorunu

İşte kampanyanın başlangıcını anlatan bir YouTube videosu. Bu gelişme, iki on yıl öncesine kadar saigakların yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu zamanları hatırlatmakta. Kazakistan’ın koruma çabaları sayesinde saigakların sayısı 1.2 milyon sınırını üç kat aşarak tarihsel rekorlara ulaşmıştır. Bu başarı, ülkenin ekolojik ve kültürel mirasının korunmasında önemli bir dönüm noktası olmuş ve uluslararası alanda övgüyle karşılanmıştır.

“Kazak bozkırlarının simgesi”

Saigaklar, Kazak bozkırlarının binlerce yıldır gerçek bir simgesi olmuş ve bölgenin doğal yaşamında özelleşmiş canlılar olarak bilinmektedir. Taş Devri’nden beri bu bölgede yaşayan saigaklar, buzullaşma dönemlerinde hayatta kalmayı başarmış, diğer birçok mamut, yünlü gergedan ve auroks gibi türlerin aksine, kıtlık ve iklim değişikliklerine rağmen varlıklarını sürdürmüşlerdir. Günümüzde, Kazakistan’da üç ana saiga popülasyonu bulunmaktadır: Ural, Ustyurt ve Bekpak-Dala. Özellikle batı Kazakistan bölgesinde, 2.3 milyon saigak ile en yoğun nüfusa sahiptirler. Bu bölgedeki yaşanan nüfus artışına rağmen, yerel çiftçiler ve saiga sürüleri arasındaki çatışma giderek artmaktadır. Çiftçiler, hayvanların su ve mera kullanımıyla tarım alanlarına zarar verdiğinden şikayet etmektedirler. Ancak bu şikayetlerin temelinde, insan faaliyetlerinin bölgenin ekolojik dengesini bozması yatmaktadır. Kazak halkı, saigakların kültürel ve milli sembol olarak kabul edilmesine rağmen, onları koruma ve saygı gösterme geleneği, zamanla ekonomik talepler ve nüfus artışıyla çatışmaya dönüşmüştür. Bu durum, ülkenin ulusal kimliğinin ve doğal mirasının korunmasında yeni bir sınavdır.

“Poşetlik ve yok olma tehlikesi: Saigakların hikayesi”

Saigaklar, kendine özgü görünümü ve özellikleriyle diğer hayvanlardan kolayca ayırt edilebilir. Orta boyda, ince bacaklara sahip olan bu antiloplar, saatte 80 km hızla koşabilen güçlü hayvanlardır. En dikkat çekici özellikleri, hareketli ve yumuşak burunlarıdır; bu özellikleri, onları uzaylılara benzetecek kadar dikkat çekicidir. Burunları, tozları filtrelemek ve soğuk kış aylarında havayı ısıtmak için kullanılır. Erkek saigaklar, şeffaf ve ince boynuzlarıyla tanınır ve bu boynuzlar, tarihsel olarak onları yok olma noktasına getiren en büyük tehdidi oluşturmuştur. Tarihsel kayıtlara göre, saigaklar iki kez neredeyse tamamen yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. 19. ve 20. yüzyıl başlarında, özellikle silahların yaygınlaşmasıyla birlikte, saigaklar bilinçli olarak yok edilmiştir. Boynuzları, geleneksel tıpta Çin’de kullanılmak üzere ticarete konu olmuştur. Epidemiler de bu durumu ağırlaştırmış ve saigak nüfusu 20.000 seviyelerine kadar inmiştir.

Ancak, Bolşevik Devrimi ve Sovyetler Birliği’nin varlığı, saigakların yeniden hayatta kalmasını sağlamıştır. 1919 yılında Lenin’in imzaladığı kararname ile avcılık sezonları sınırlandırılmış ve bu sayede popülasyon yeniden büyümeye başlamıştır. 1919’dan 1953’e kadar, sayıları bir milyonu aşmıştır. 1991’de Sovyetler Birliği’nin dağılması ve Kazakistan’ın bağımsızlığıyla birlikte, kaçak avcılık tekrar artmış ve 2006’ya kadar saigak nüfusu %94-97 oranında azalmış, 2003 itibarıyla sadece 21.000’e düşmüştür. Bu dönemde, avcılar, Çin’e ihraç edilen boynuzlar aracılığıyla büyük karlar elde etmiş ve saigakların yok olmasına neden olmuştur. Kazakistan, 2005 yılında, Altyn Dala projelerini başlatarak koruma alanları oluşturmuş ve yasa ile saigak ürünlerinin kullanımını yasaklamıştır. 2019 yılında, avcılar ve kaçakçıların artan saldırıları nedeniyle, cezalar ağırlaştırılmış ve hapis cezaları 12 yıla kadar çıkarılmıştır. 20 yıl süren koruma ve yeniden canlandırma çabaları sonucunda, 2023 itibarıyla saiga sayısı 21.000’den 1.9 milyona ulaşmış ve uluslararası alanda takdir toplamıştır. Kazakistan Çevre Bakanlığı temsilcisi Andrey Kim, bu başarıyı şöyle özetlemiştir: “Tüm dünya bizi izliyor. Birçok uluslararası bilim insanı, saiga kurtarma çalışmalarını Kazak mucizesi olarak adlandırıyor.” 2024 yılında, Altyn Dala projesi, prestijli Earthshot Ödülü ve 1 milyon sterlinlik fon kazanmış ve koruma çalışmalarını sürdürecektir.

“Kim kimin toprağını aldı?”

İki yıl içinde, Kazakistan, eşsiz koruma başarısını kutladıktan sonra, saigakların kitlesel avına tanık oldu. Bu durumun başlıca nedeni, yerel çiftçilerden gelen sürekli şikayetlerdir. Çiftçiler, saigakların su ve mera kaynaklarını kullanarak, hayvancılığı olumsuz etkilediğini iddia etmektedirler. Ayrıca, saigakların göç ve doğum dönemlerindeki tahribatı, tarım alanlarına zarar vermektedir. Talepler, saigakların tamamen yok edilmesini isteyen aşırı düşmanlardan, zararların karşılanması karşılığında kabul edenlere kadar geniş bir yelpazeye yayılmıştır. Ancak, bu şikayetler, bölgenin ekolojik dengesini bozan ve habitatını genişleten insan faaliyetlerinin göz ardı edilmesine neden olmaktadır. Kazakistan’da, özellikle batı bölgede, çiftçilerin kullandığı arazi miktarı, 2000 yılında 22.939 hektardan, 2023’te 557.667 hektara yükselmiştir. Ayrıca, su ve mera kıtlığının, iklim değişikliği ve insan kaynaklı diğer faktörler tarafından oluşturulduğu göz ardı edilmekte ve saigakların bu duruma katkısı olduğu düşünülmektedir. En nihayetinde, çiftçiler ve çobanlar, saigakların ekosistemi koruyan ve çölleşmeyi engelleyen doğal unsurlar olduğunu fark etmek yerine, onları suçlamaktadırlar. Saigaklar, bozkırın sürdürülebilirliği için kritik önemdedir; topraklarını hafifçe kazıyarak, nemin akışını sağlar ve çeşitli bitki türlerinin tozlaşmasına katkıda bulunur. Ayrıca, inekler gibi diğer hayvanların tüketmediği, 60’tan fazla bitki türünü yiyerek, toprak ve bitki çeşitliliğine destek olurlar. Kazakistan, saigak et ve boynuzlarından ekonomik kazanç sağlayabilir; sürdürülebilir avcılık ve ürün kullanımı, dünya genelinde başarıyla uygulanan bir modeldir. Bu sayede, hem doğal yaşam korunabilir hem de yerel halk ekonomik olarak desteklenebilir. Doğru ve kontrollü kullanım sayesinde, ülke hem doğal mirasını koruyabilir hem de dünya çapında benzer başarılar elde edebilir.

Kaynak: Global Voices

Bu içerik CC BY 3.0 lisansı kapsamında Türkçeye çevrilmiş ve yeniden yazılmıştır.

Kazak mucizesi: Saiga antiloplarının yükselişi ve yeni zorluklar
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin
KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.