Yaşanan Haksızlık ve Derin Sitemiz
AKP İzmir eski İl Başkan Yardımcısı ve kıymetli eşim Günay Cankurtaran ile birlikte, oğullarımız Kerem’in Milli Savunma Üniversitesi’ndeki sözlü mülakat sürecinde yaşanan adaletsizlik karşısında derin bir hayal kırıklığı ve içten bir sitemle kamuoyunun karşısındayız. Bu süreçte yaşananların, sadece bireysel bir olay değil, aynı zamanda gençlerimizin hak ve adalet anlayışını da zedeleyen büyük bir sorun olduğunu düşünüyoruz.
Ayşe Cankurtaran, yaptığı açıklamada şu duygularını dile getirdi: “Yıllarımızı, büyük bir özveri ve sadakatle, AK Parti’nin her kademesinde hizmet ederek geçirdik. Bu hareketin gerçek neferleri olarak, sadece kendimiz değil, ailemizle birlikte bu davaya gönül verdik, fedakârlıklar yaptık. Ancak bugün, evladımız Kerem’in karşılaştığı açık bir haksızlık karşısında hiçbir milletvekili, il başkanı ya da genel merkez yetkilisinin tek kelime dahi etmemesi bizleri derinden üzüyor. Bu suskunluk, bizim değil, bu değerler uğruna mücadele eden tüm insanların yüz karasıdır. Birlik ve beraberlik içinde güçlü olmamız gerekirken, şu anda yaşananlar bizleri derinden sarsıyor.”
Ayşe Cankurtaran, sitemini şu sözlerle özetledi: “Soruyoruz: Bir evladın hakkı, bir annenin duası ve bir babanın içten isyanı bu kadar mı değersiz görülüyor? Bu sessizlik, sadece bizi değil, yıllardır inandığımız tüm değerleri sorgulatan bir durum haline geldi. En acısı ise, bu durum karşısında suskun kalmamızın, adaletsizliği kabullenmek anlamına gelmediği gerçeğidir. Kalbimiz kırık ve sitemimiz büyük olsa da, susmuyoruz ve sesimizi duyurmaya devam edeceğiz.”
Günay Cankurtaran’dan Tüm Kamuoyuna Açıklama: “Torpil Talebinde Bulunmadık”
Günay Cankurtaran, yaptığı açıklamada kesin ve net ifadelerle şu görüşleri paylaştı: “Bazı medya organları ve sosyal medya platformlarında, ailemize ve özellikle evladımıza yönelik asılsız ve çarpıtıcı haberler yer almaktadır. Bu haberlerde, oğlumuzun Milli Savunma Üniversitesi sınav sürecinde sözlü mülakatta elenmesinin ardından, bizlerin milletvekillerinden veya siyasi figürlerden ‘torpil’ talebinde bulunduğumuz iddia edilmektedir. Bu iddialar tamamen asılsızdır ve gerçekleri yansıtmamaktadır. Bizler, sadece; yazılı sınavda başarı gösteren, fiziki yeterlilik testinde tam puan alan ve objektif kriterlerle değerlendirilen evladımızın, sözlü mülakatta neden elendiğini anlamakta güçlük çekiyoruz. Her zaman liyakat, adalet ve şeffaflık ilkelerine uygun hareket ettik ve bu ilkelerden sapmadık. Amacımız, adil ve eşit bir değerlendirme sürecinin sağlanmasıdır. Bu süreçte yaşadığımız hayal kırıklığını kamuoyu ile paylaşırken, kimseyi hedef almadık ve herhangi bir ayrıcalık talebinde bulunmadık. Fikri ve hukuki haklarımızı saklı tutarak, bu çarpıtıcı haberlerin karşısında duruyor ve kamuoyunun takdirine sunuyoruz.”
