Afganistan’da kadınlar, iktidarın yeniden Taliban kontrolüne geçmesiyle birlikte sistematik bir ayrımcılığa ve izole edilme politikalarına maruz kalmaktadır. Bu durum, kadınların kamusal alandan uzaklaştırılması, eğitim ve istihdam imkanlarının büyük ölçüde kısıtlanmasıyla kendini göstermektedir. Taliban yönetiminin bilinçli uygulamaları ve uluslararası kurumların yetersiz tepkileri, bu krizi daha da derinleştirmektedir. Kadınların susturulması, otoriter rejimin en önemli araçlarından biri haline gelmiştir. Bu politikaların devam etmesi, Afgan toplumunun uzun vadede ciddi biçimde dönüşmesine yol açacaktır.
Sosyo-Kültürel ve Psikolojik Sonuçlar
Kadınlar susturulduğunda, toplumsal yaşam ciddi anlamda bölünecek ve zayıflayacaktır. Kız çocukları, rol modellerden mahrum kalacak, aileler kadınların liderlik ve gelir kaynaklarından yoksun kalacaktır. Bu durum, toplumda derin patriarkal yapının pekişmesine neden olur. Ayrıca, Afgan kadınlarının büyük bir bölümü, erken yaşta evlilikler veya zorunlu evlilikler yoluyla çocuk yaşta evlendirilmekte, çoğu zaman Taliban üyeleriyle evlenmektedir. Taliban liderleri, ikinci veya üçüncü eş olarak kadınları alarak sahiplenici davranışlar sergilemektedir. Kadınların seçme ve karar verme hakları kısıtlandıkça, depresyon, aile içi şiddet ve intihar oranları artmaktadır. Erkekler ise, çok eşlilik teşvik edilerek, kadınlar üzerinde egemenlik kurma eğilimini güçlendirmektedir. Bu durum, erkek egemenliğinin devam etmesine zemin hazırlamaktadır.
Ekonomik ve Siyasi Sonuçlar
Bu cinsiyet dengesizliği, ekonomik açıdan da yıkıcı sonuçlar doğurmaktadır. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın 2022 raporuna göre, kadınların istihdamdan uzaklaştırılması, Afganistan ekonomisine yaklaşık 1 milyar USD’lik kayıp yaşatmış ve ülke GSYİH’sının %5’ine denk gelmiştir. Nüfusun yaklaşık %80’i, eğitim, eğitim ve istihdamdan tamamen men edilmiştir. Bu kayıplar, kısa ve uzun vadede ülke kalkınmasını engellemekte, eğitimli kadınların ekonomiye katkısı göz ardı edilmektedir. Kadınların politika ve diplomasi alanında dışlanması, ülkenin uluslararası toplumla ilişkilerini zayıflatmakta ve bağımlılığı artırmaktadır. Afganistan’da kadınların sesinin duyulması ve karar alma süreçlerine katılması engellenmekte, bu da ülkenin bütünsel gelişimini olumsuz etkilemektedir.
Zorluklar ve Çözüm Yolları
Mevcut durumda, kadınların sistematik baskıya maruz kalması, yoksulluk, ruhsal travma ve istikrarsızlık gibi sorunları derinleştirmektedir. Bu krizin aşılabilmesi için hem uluslararası hem de iç dinamiklerin harekete geçmesi gerekmektedir. İçerde, kadınların haklarını koruyacak, ekonomik ve sosyal açıdan güçlendirecek bağımsız kurumlar ve uzman birimler kurulmalı; sağlık, eğitim, hukuki ve siyasi bilinçlendirme ile ekonomik destek alanlarında çalışmalar yapılmalıdır. Ayrıca, kültürel direnç ve istikrarsızlığa rağmen, kadınların haklarını savunan ve güçlendiren yerel örgütlenmeler ve girişimler desteklenmelidir. Bu çerçevede, online eğitim platformları, mikro kredi programları ve gizli eğitim kurumları gibi alternatif yollarla kadınların eğitim ve ekonomik hayata katılımı teşvik edilmelidir. Uluslararası toplum ise, diplomatik baskı ve yaptırımların yanı sıra, Afgan kadınlarının aktif katılımını sağlayacak esnek ve sürdürülebilir destek mekanizmaları geliştirmelidir. Örneğin, kırsal ve şehirde yaşayan kadınların ihtiyaçlarına uygun hibrit eğitim modelleri, internet erişimi ve mobil teknolojilerle desteklenebilir. Ayrıca, kadınların becerilerini kullanabilecekleri platformlar oluşturarak, ürünlerini satabilmeleri ve gelir elde etmeleri sağlanabilir. Bu tür girişimler, kadınların yaratıcılığı ve yerel imkanlarla değişim yaratabileceklerini göstermektedir.
Gelecek ve Sürdürülebilirlik
Afgan kadınlarının çeşitli etnik, bölgesel ve sosyal geçmişlere sahip olmaları, çözüm yollarının çok boyutlu ve özelleştirilmiş olmasını gerektirmektedir. Bu nedenle, kadınların deneyim ve bilgileri dikkate alınmalı, karar alma süreçlerine katılmaları sağlanmalıdır. Kadın haklarının güçlendirilmesi ve sürdürülebilir kalkınma için, yerel kadın örgütleri ve sivil toplum temsilcilerinin sesinin duyulması, kültürel duyarlılıklar gözetilerek hareket edilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu süreç zaman alacak olsa da, doğru adımlar atıldığında, kadınların toplumdaki yeri güçlendirilecek ve cinsiyet ayrımcılığı sona erdirilecektir. Afganistan, böylece, kadınların toplumun tam ve eşit bir parçası olduğu bir geleceğe doğru ilerleyebilir.