L’Oréal Türkiye, çalışanlarının her yaş ve yaşam evresinde kendilerini değerli ve desteklenmiş hissetmelerini sağlamak amacıyla kapsayıcı bir iş kültürünü benimsiyor. Şirket, sadece kadın sağlığına değil, erkek sağlığına dair de önemli farkındalık çalışmaları gerçekleştirerek önemli bir adım atıyor. Bu yıl düzenlenen farkındalık serisinin bir parçası olarak, “Menopozu Konuşuyoruz” başlıklı bir oturumun ardından, erkek çalışanlar için “Prostat Sağlığı ve Andropoz Farkındalığı” üzerine de bir etkinlik düzenlendi.
Kadın Sağlığına Yönelik Farkındalık: Menopozu Konuşuyoruz
L’Oréal Türkiye, menopozun sadece biyolojik bir süreç olmanın ötesinde, iş hayatını, kişisel yaşamı ve toplumsal algıları da etkileyen çok boyutlu bir konu olduğunu kabul ederek, menopoz hakkında bir farkındalık serisi başlattı. Vichy markasının desteğiyle gerçekleştirilen üç oturumluk “Tabuları Yıkalım: Menopozu Konuşuyoruz” serisi, menopozu konuşulabilir hale getirerek, kadın çalışanların bu sürece dair bilgi sahibi olmalarını ve daha sağlıklı bir yaklaşım geliştirmelerini amaçladı.
Serinin ilk oturumunda, menopozun biyolojik, duygusal ve sosyal etkileri üzerinde duruldu. Doç. Dr. Ece Paralı Öztan, Op. Dr. Egemen Koyuncu ve Pınar Gedik gibi uzmanlar, yaşam biçimi değişikliklerinden sağlıklı alışkanlıkların rolüne kadar geniş bir perspektifte menopozun farklı boyutlarını ele aldılar. Katılımcılar, deneyimlerini paylaştılar ve destekleyici bir topluluk ortamında birbirlerinden öğrendiler. L’Oréal Türkiye, bu tür diyaloglarla menopoz konusunda tabuları yıkarak kadın çalışanlarına güç katmayı ve kurum genelinde farkındalık oluşturmayı hedefledi.
Erkek Sağlığına Yönelik Farkındalık: Prostat ve Andropoz
L’Oréal Türkiye, kadın sağlığının yanı sıra erkek sağlığı konusunda da farkındalık yaratma çalışmalarına imza atıyor. Bu kapsamda, “Prostat Sağlığı ve Andropoz Farkındalığı” başlıklı bir oturum düzenlendi. Etkinlikte, Üroloji Uzmanı Dr. Bülent Özbilek ve Medikal Bölge Müdürü Gökhan Sarıca erkeklerde yaşla birlikte ortaya çıkan hormonal değişimlerin, prostat sağlığının ve andropozun fiziksel ve ruhsal etkileri üzerine konuştu. Ayrıca, düzenli sağlık kontrollerinin önemi ve erkeklerdeki sağlık tabularının nasıl aşılabileceği de masaya yatırıldı.
Bu etkinlik, sadece erkek sağlığına dair farkındalık yaratmakla kalmayıp, kadın-erkek tüm çalışanlarda “yaşamın her evresinde birbirimizi anlamak ve desteklemek” bilincini de pekiştirdi. L’Oréal Türkiye, bu adımlarla, iş yerinde ve toplumda cinsiyetler arası empatiyi güçlendirmeyi hedefliyor.
Çeşitliliği Bir Hedef Değil, Bir Kültür Olarak Görüyoruz
L’Oréal Türkiye’nin İnsan Kaynakları Direktörü ve Çeşitlilik, Hakkaniyet ve Kapsayıcılık Lideri Murat Yüksel, şirketin çeşitliliği ve kapsayıcılığı sadece bir hedef olarak görmediğini, bunun bir kültür haline geldiğini vurguladı. Yüksel, şunları söyledi:
“L’Oréal Türkiye olarak, konuşulmayan konuları açıkça gündeme taşıyor ve bunları cesurca ifade edebiliyoruz. Bu yaklaşım, yalnızca çalışanlarımızın kendilerini değerli ve desteklenmiş hissetmelerini sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda şirket içi kültürümüzü de güçlendiriyor. Çeşitliliği iş yerinde ve hayatın her alanında daha görünür hale getirerek kapsayıcı bir kültür oluşturuyoruz.”
L’Oréal Türkiye, çalışanlarının yaşam döngüsünün her evresinde kendilerini desteklenmiş ve değerli hissetmelerini sağlamak için bu tür farkındalık projelerini sürdürmeye kararlı. Bu tür uygulamalar, sadece şirketin iç kültürünü güçlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda toplumsal sorumluluklarını da yerine getiriyor.
Birlikte Öğrenmek ve Destek Olmak
L’Oréal Türkiye’nin düzenlediği bu farkındalık serileri, sadece birer eğitim etkinliği olmanın ötesinde, çalışanları arasında güçlü bir destek ağı oluşturuyor. Menopozdan prostat sağlığına kadar birçok farklı konuda bilgi edinme fırsatı sunan bu projeler, çalışanlar arasında empatiyi artırarak, daha bilinçli ve duyarlı bir çalışma ortamı yaratıyor.
L’Oréal Türkiye’nin, kapsayıcılık, eşitlik ve farkındalık alanlarındaki kararlılığı, şirketin kültürünü yalnızca iş yerinde değil, tüm toplumda pozitif bir şekilde dönüştürmeye yönelik önemli adımlar atmaya devam ettiğini gösteriyor.




