Ünlü olmak isteyen gençler, aslında yalnızca görünürlük değil, var olma hakkı istiyor.
Brezilya’da 13 ila 17 yaşları arasındaki Siyah erkek çocukların yarısından fazlası, dijital influencer ya da futbolcu olmayı hayal ediyor. Men’s Talk Institute (PDH) tarafından yayımlanan “Siyah Çocuklar: Finans, Gelecek ve İş” başlıklı rapora göre bu istek, yalnızca bir kariyer tercihi değil; görünürlük arayışı, temsil eksikliği ve yapısal ırkçılığın bir sonucu.
2024 yılında ülke genelinde 1.435 Siyah gençle yapılan araştırmaya göre; gençlerin %51,77’si influencer olmak, %51,6’sı ise sporcu olmak istiyor. Katılımcıların yaklaşık %45’i yoksul kentsel bölgelerde yaşadığını belirtiyor.
Araştırmanın ortaklarından olan etnik-ırksal ilişkiler uzmanı Humberto Baltar ve iletişimci-aktivist Zé Ricardo Oliveira’ya göre bu tercihler, fırsat eşitsizliğine karşı bir tepki niteliği taşıyor. Oliveira durumu şöyle özetliyor: “Bir genç, influencer olmak istediğini söylediğinde, aslında ‘görünmek, duyulmak, tanınmak’ istediğini söylüyor. Sorun, bu hayalin kendisinde değil, başka yolların olmamasında.
Bilgiye Değil, Fırsatsızlığa Direniş
Bu tercihin, bilime ya da gazeteciliğe bir karşı duruş olmadığını vurgulayan uzmanlar, gençlerin çevrimiçi ortamlarda kendilerine alan açabildiklerini ama bu alanların da çoğu zaman “ani başarı” kültürü ve dışlayıcı algoritmalarla tuzağa dönüştüğünü belirtiyor.
Brezilya İstatistik Kurumu’nun (IBGE) 2022 Nüfus Sayımı’na göre, ülkedeki nüfusun %55,5’i Siyah veya melez kökenli. Ancak bu çoğunluk, kayıt dışı ekonomide çalışıyor ve düşük gelirli işlerde yer alıyor. Medya sektöründe ise durum daha da çarpıcı: Siyah kökenli gazetecilerin oranı yalnızca %20.
Bu temsil eksikliği, hem gençlerin kendilerini medyada görememesine hem de haber kaynaklarının çeşitlenmemesine neden oluyor. Böylece geleneksel medya ile yoksul mahallelerdeki gençler arasındaki bağ kopuyor. Uzmanlar, bu kopukluğun gençlerin dünyayı algılama ve kendilerini ifade etme biçimlerini de etkilediğini belirtiyor.
Eğitimde Dışlanma ve Yalnızlık
Okulların da kapsayıcı politikalar üretmemesi bu tabloyu ağırlaştırıyor. Oliveira, “Eğitim sistemi hâlâ kurumsal ırkçılıkla boğuşuyor. Tarihte Siyahların rolü müfredata yeterince yansıtılmıyor. Psikolojik destek eksikliği, bu çocukların kendilerini yalnız hissetmesine neden oluyor,” diyor. Okul, bu çocuklar için çoğu zaman “klostrofobik” bir deneyim haline geliyor.
Gençlere Gerçek Alanlar Açmak
Araştırmanın devamı niteliğinde bir belgesel de 2025 yılının ikinci yarısında yayımlanacak. Eğitmen Humberto Baltar, bu projeyi “Gençlerin deneyimlerini ve acılarını duyurmak için bir çağrı” olarak tanımlıyor.
Uzmanlar, bu gençlerin influencer olma hayalinin sosyal dışlanmanın bir yan ürünü olarak kalmaması için kamu politikalarının geliştirilmesini, medya okuryazarlığı eğitimlerinin artırılmasını ve Siyah bireylerin farklı alanlarda görünür hale getirilmesini öneriyor.
Zé Ricardo Oliveira şöyle diyor: “Bu çocuklar hayal kuruyor, hissediyor ve dünyayı düşünüyor. Onları tehdit değil, potansiyel olarak görmeliyiz.”
Baltar ise Gana, Togo ve Burkina Faso kökenli bir Batı Afrika sembolü olan “sankofa” kuşunu örnek veriyor: “Geride bıraktıklarını koruyarak geleceği kurmak isteyen bir kuş. Siyah çocukların geçmişlerini sahiplenerek adil bir gelecek kurmaları gerekiyor. Onlara hayal kurma ve tam anlamıyla var olma hakkı tanımalıyız.”
Kaynak: Bu haber, Global Voices ile Jornalistas Pretos – Rede de Jornalistas pela Diversidade na Comunicação arasında yapılan iş birliği kapsamında yayımlanmıştır. Yazının orijinali Kelvyn Araujo tarafından Portekizce kaleme alınmış ve 13 Mayıs 2025 tarihinde yayımlanmıştır.